Ahmet abi: Ben gülmek için
bekliyorum. Saatlerce oltaya takılacak balığı bekliyorum. Balık yakalandı mı
kana kana gülüyorum. Sonra oltayı atıp bir daha bekliyorum. Ama en çok da
geceleri bolca rakı içip yakıp cıgaramı güneşin doğuşunu bekliyorum. Güneş doğdu
mu da sürekli beklediği anın gelişiyle rahatlayan, artık hiçbir şeyi dert
etmeyen insan misali yatağıma girip uyuyorum.
Sen neyi bekliyorsun?
Süleyman: Her şeyi
bekliyoruz.
Ahmet abi _ O kadını mı?
Süleyman: Hayır. Yani
evet ama her şeyi be Ahmet abi. (Sigarayı
gösterir) Sigaranın sönmesini bekliyoruz misal. Sonra tekrar yakıp bitişini
bekliyoruz. Bilmem ki mesela hep seçimleri bekliyoruz. Değişimi bekliyoruz
lakin yine o şiirdeki kelebeğe gidiyor aklımız.
Ahmet abi: hangi şiire?
Süleyman: elli kelebek toplandı/ yirmi altı
kelebek uçmayalım dedi/ uçalım dedi yirmi dört kelebek/ elli kelebek / yirmi
dört saatlik ömründe/ bir kez kanat
çırpmadı. Çoğunluk şiirin adı.
Ahmet abi: Bir kelebek ha!
Süleyman: İşte bizde öyleyiz Ahmet abi.
Biçilmiş bir ömürde bir kez yaşamak için bekliyoruz. (acı acı güler) âşık
olmayı bekliyoruz misal. Gerçekten sevebilmeyi bekliyoruz. Bir gündönümünde
bizden bağımsız işlerle uğraşıp onları çözmeye çalışıyoruz. Hep tarihleri
bekliyoruz. Bilmem ki neden bekliyoruz. İş görüşmesi tarihini, maaş tarihini,
borç tarihini, fatura tarihlerini, kira tarihlerini… Tüm bunlarla birlikte evet
bir kadının yanımıza gelişini bekliyoruz. Tarihleri bekledikçe zaman akıp
gidiyor. Beklediğimizin farkına varınca da yeni tarihleri beklemeye devam ediyoruz.
Ahmet abi_ Senin demenle biz ölümü de bekliyoruz ha!
Süleyman: Tarihini bilsek; onu da bekleyecek gibiyiz.
Düşünsene biz her gün büyük bir kalabalık şeklinde dolmuş bekliyoruz. Sıkış
tıkış bir yere yetişmeyi bekliyoruz. İndiğimiz yerde gidiş amacımızın oluşunu
sonra da getirilerini bekliyoruz. Demem o ki Ahmet abi. Biz bekleyerekten
zamanın içerisinde akışı değil, süzülmeyi de değil duraksamaları yaşıyoruz. Hep
bir sonraki zaman dilimine koşup duruyoruz.
Ahmet abi: Belki gitmek
gerekir, bu monotonluğu kırmak gerekir ha ne diyorsun.
Süleyman: Nereye gider ki bir insan?
Ahmet abi: Kendinden
olana, kendi olacağı yere
Süleyman:
“Gitmenin bir ağrısı vardır”
Ahmet abi: “ Nereye
olursa olsun hüzünle karışık bir ağrısı” demiş şair
Süleyman: Ben, onu bile bekliyorum Ahmet abi.
Ben gitmeyi bekliyorum. Nereye gideceğimi bilmeden, nasılına bakmadan gitmeyi
bekliyorum. Bu kurgulu ama kuralsız hayat içerisinde nereye düşeceğimi bilmeden
şu sandalyeden kalkmayı bekliyorum. ( biraz zaman geçer) Bir insan kendinden
olana nasıl gider Ahmet abi?
Ahmet abi: (denizi gösterir bir vapur
durmaktadır.) İşte buradan gider. Bak ötüyor vapurun düdüğü… Kapı orada,
sandalyeden kalk denize doğru yürü. Bak ötüyor vapurun düdüğü…
YAZIDAN SONRA İYİ GİDECEK MÜZİK İÇİN TIKLA
KEREM ÇİÇEK
Yorumlar
Yorum Gönder