MENSUR KARANLIK
Yağmur doluyordu bir kez daha üstünde gökyüzünün tüm çıplaklığını görenlere,bir el, bir çift el Uzanıyordu gökyüzü ile başının arasına-bir el, el olabilir mi kalpte- el uzanıyordu karanlıktan, üşüşen Tüm damlaları tutmak için, değmesin alnına Karaların musibeti, değmesin kalbine, lekelenmesin, Yüzü, alnı tüm şiddetine rağmen, çekti elleri gönülsüz tavrılar ile aldı karanlığı içine karanlık, bir Gündönümünden pasların silindiği yüz ifadelerine dönüyordu, arttırdıkça yağmur kasveti, dargınlığı, Şiddetini bir el uzanıp uzanıp duruyordu işte, tutmak için damlaları her seferinde, nefretle yüzüne Vurulan haykırış bir kez daha elleri düşürdü gücünden, yavaş yavaş artıyordu yağmurun şiddeti Her damlacık gökyüzünden inerken bir daha büyüyor, zihnin sınırlarını zorlayarak patlıyordu, alnında. Alnından akıp yüreğine, katılaştırıyordu kalbini. Bir topoğrafyayı böler gibi ayırıyordu içinden Yaşantısını. Tanıyordu bu damlaları ellerini uzatan, her defasında gökyüzüne i...








