Her yerinde işaretler vardı, sabahına
kalkt.ığım yorgun bir gecenin. Gece hatırladıklarım tek tek fotoğraflardan
ibaretti. Elimde o kadar fotoğraf vardı ki hiçbiri bir film olmuyordu. Hepsini
nasıl dizersem dizeyim mantıklı, akışkan bir film, anı çıkmıyordu ortaya.
Uyandım, başımı yavaş yavaş kaldırdım. Bu
belli bir geceye işaretti. İlk fotoğraf geldi gözümün önüne garip, bulanık bir
görüntü içerisinde ben dışarıya bakıyordum. Neden dışarı bakmıştım acaba. Kimin
eviydi orası.
Hatırlamaya çalıştım, ikinci fotoğraf geldi, aklıma.
Mutfakta oturmuş, şarap döküyordum, üstüne
küçük bir gölgenin düştüğü bardağa. Nerden geliyordu bu gölge diye düşündüm,
aynı evin, yanındaki ağaçtan. Kendini ele vermişti fotoğrafın sağ üst
köşesinden. Kimin eviydi orası.
Hatırlamaya çalıştım, üçüncü bir fotoğraf geldi aklıma.
Dolmuşta asılmışım bir tutamaca şaşkın
bir ifade var yüzümde. Teyzenin gölgesi vuruyor, güzel bir kadının yüzüne. İyi de
bunun ne alakası var diğer fotoğraflarla. Bir anı karıştırıl mı bir başkasının
anısıyla.
Hatırlamaya çalıştım, dördüncü fotoğraf geldi aklıma.
Elimle kulağım arasında sıkışan bir
telefon, sağa bakmışım, arkamda bir dolu insan. Tek ıslanan benim, sığmamışım
durağa. Dolmuştan mı inmiştim yoksa binmek için miydi ıslaklığa karşı ısrarım.
Üçüncü fotoğrafı tekrar düşündüm kuru gibiydi sanki üstüm.
Hatırlamaya çalıştım,
beşinci fotoğraf geldi aklıma.
Kaldırımda boylu boylu uzanmışım, gözlerim
açık. Bana bakan bir adam ve kadın hayretler içindeler. Bense gülüyorum. Neden
uzandığım, isteklerimle ilgili büyük bir ihtimal de kimin sokağıydı orası. Ya
da ne zamandır birilerinin oldu sokaklar, hepimize ait oldukları gerçeği
dururken.
Hatırlamaya çalıştım, altıncı fotoğraf geldi aklıma.
Bir dağın tepesindeyim ağzım açık.
Bağırmışım galiba avazım çıktığı kadar. Arkamda bir araba var, gölgesi var bir
adamla bir kadının. Aynı insanlar mı acaba? Ne işim varmış benim orda evde
oturmak varken.
Hatırlamaya çalıştım, yedinci fotoğraf geldi aklıma.
Oturmuşum koltukta elimde bir kitap, oyun
içerenlerden. Peşi sıra geldi gerisi. Kalkmadım ki ben oradan. Evet, kalktım.
Şarap aldım odadan. Bir film başlıyor galiba. İlk defa peşi sıra giden fotoğraf
var beynimde. İçtim iyice. Kitabı kapadım bir ara. Daldım derinlere. Zil çaldı
sonra. Kimdi ki çalan zili. Açtım kapıyı.
Hatırlamaya çalıştım, sekizini
fotoğraf geldi aklıma.
Bir aslanla bir köpek vardı iki yanda.
Ortalarında bir çocuk arkasında yan komşum. Galiba çocuk onun oyuncaklarda
çocuğunun. Ağzı açık kalmış fotoğrafta belli ki bir şeyler söylemiş. Film kopuk
hatırlamıyorum.
Sonradan geldi aklıma…
Ben dün evden hiç çıkmadım ki! Söz
vermiştim kendi kendime; ne demiştim acaba hatırlamaya çalıştım birkaç sözcük
geldi aklıma…
“
Delirmeden çıkmak yok evden, deli olana bir ziyaretçi gelir elbet.”
KEREM ÇİÇEK
Yorumlar
Yorum Gönder